İspanya'ya gelmişken Barselona'yı görmemek olmaz. Planlarımda olmamasına rağmen buraya geliş sebebim belki de sadece görmek içindi. Bir tam günde koca Barselona'yı gezdik. Görmekte fayda var, görmeseniz bir şey kaybetmezsiniz.
Antoni Gaudi tarafından yapılan Park Guell ve Barselona manzarası |
Burası zaten İspanya değil. Kendileri de İspanyol değil. Böyle hitap edilmesine bozuluyorlar. Burası Katalonya'nın başkenti. Dilleri de önemle belirteyim ki İspanyolca değil. Hatta bir film vardı hatırlarsınız belki, Erasmus için Barselona'ya gelecek bir öğrenci gelmeden önce İspanyolca öğrenip komik duruma düşüyordu.
Otelden çıkarken resepsiyondaki hanımefendiye en azından iyi günler, günaydın, teşekkürler gibi kelimelerin telaffuzlarını soruyorduk. Günaydın "bon dia", teşekkürler "gràcies" demekmiş. İspanyolca "gracias" ile aynı galiba deyince kadın sitemli bir şekilde "farklı" dedi. Ufak bir şive farkı bile tepki almıştı. Belki de asimilasyon bu şuurla engellenmiş oluyor, kim bilir?
Tüm İber yarımadasında olduğu gibi tarihte güçlerin hakimiyeti burada da sırasıyla kendini göstermiş fakat uzun sahil şeridi ve ticarete verdikleri önem sebebiyle Barselona çok zenginleşmiş. Müslümanlar fethettikleri bu kentin ismini Barşeluna şeklinde telaffuz etmişler. Yaklaşık 100 yıl Müslümanların hakimiyetinde kaldıktan sonra diğer Endülüs şehirlerine nazaran erken bir tarihte elden çıkmış. Aragon Krallığı ile birleşen Katalonya'da ticaretin ve ticaretle uğraşanların siyasi güçlerinin arttığı görülüyor.
1936-1939 İspanya iç savaşında Cumhuriyetçi güçlerin merkezi haline geldi. 30'de İtalyanlar tarafından bombalanmış, 39'da ise Franco'ya şehri teslim etmişler. Franco şehri ele geçirdikten sonra tüm Katalonya özerk kurumlarını feshetmiş ve merkezi yönetime dahil etmişti.
Futbol meraklıları el clasico tabirini mutlaka duymuşlardır. Barselona ile Real Madrid arasında oynanan maçlara dünyada verilen isim budur. İşte bu iki takım arasında oynanan maç aslında sadece bir spor müsabakasından ibaret değil tamamen tarihi derinliği olan bir rekabettir. Özerklikleri ellerinden alınan Katalanlar kendi simgeleri ve bayraklarını bir spor kulübü altında birleşerek yaşatmışlardır. Real Madrid ise Madrid'te Kralın takımıdır. Armalarındaki taç kralı sembolize eder.
Bu uzun girişten sonra Barselona'yı biraz gezelim. Fakat önceden belirtmeliyim ki bu şehri Antoni Gaudi'nin imzasını attığı ve birazdan resimlerini paylaşacağım yapılarla hatırlamak zorunda kaldığım için Barselona'dan özür diliyorum.
Barselona'nın en ilgi çeken yapısı belki de La Sagrada Familia. 1882 senesinde yapılmaya başlanan bazilika mimarın 1926'daki ölümüyle yarım kalmış. Halen sembolik de olsa yapımına devam ediliyor. Bitmeyen kilise diye adlandırılan bu binayı çok gezmeye değer bulamadık.
La Sagrada Familia |
Sagrada Familia'da inşaat devam ediyor. 2022'de bitirilmesi planlanıyor. |
Gotik mahalleden bir görünüm |
Gotik mahallede bulunan binalardan birinin avlusu |
Barselona'yı kuş bakışı görmek istiyorsanız mutlaka Tibidabo'ya çıkmalısınız. Buradan çok güzel şehir manzarasını ve hemen sonrasında Akdeniz'i görebilirsiniz. Buraya finikülerle ulaşılabiliyor. Tepede bir Katolik kilisesi bulunuyor.
Tibidabo'dan Barselona manzarası |
Tibidabo'da ayrıca bir lunapark bulunuyor. Barselona'nın en eski lunaparkıdır aynı zamanda. |
Barselona'nın en merkezi, en kalabalık yeri La Rambla Caddesi. Deniz tarafındaki Kristoph Kolomb sütunu ile başlayan ve Plaça de Catalunya'ya kadar devam eden uzun caddedir. Rambla kelimesi bile Arapçadan miras kalmış. Nehir yatağı anlamanına gelen bu kelimenin mazisi, caddenin Pirene dağlarının sel yatağı olmasında saklı.
La Rambla |
Yorumlar
Yorum Gönder