Toledo - Gezi Notları (İspanya)


Toledo İspanya’nın eski başkentlerinden. Endülüs buraya Tuleytule ismini vermiş. Daracık sokakları, güzel sokakları ile hoş bir hatıra bırakıyor hafızalarda. M.Ö. Yahudiler tarafından kurulan şehri bir yarım ada şeklinde Tajo nehri çevreliyor.

Tajo Nehri ve Toledo'nun genel görünümü
(resim: internet)

Madrid’e 80 km mesafede. Trenle yarım saatte araba ile 40-45 dakikada Toledo’ya ulaşabilirsiniz.

İspanyolca içinde çokca arapça kelimeler var. Endülüs zamanından kalma yapılar olduğu gibi, Endülüs mimarisinden etkilenerek inşa edilen yapılar da var. Endülüs bu sebeplerle de kendisini halen hissettiriyor. Dile kolay 780 sene burası İslam hakimiyetinde kalmış. Bu mimari üsluba Mudéjar deniyor; Arap ve İspanyol mimarisinin karışımı.

Şehirde Endülüs mimarisinin günümüze ulaşabilen az eserlerinden birisi Babü'l-Merdum Camii  (Mezquita Cristo de la Luz).  İşgal edildikten iki sene sonra; 1087 senesinde kiliseye çevrilmiş.

Babü'l Merdum Camii (Mezquita Cristo de la Luz)

Şehrin katedrali İspanya’daki en büyük ikinci mihraba sahip. İçinde ise Arapçadan Latinceye çevrilen bir çok eser bulunuyor.

Toledo Katedrali

Şehirde Endülüs izlerine rastlamak mümkün demiştim. Aşağıdaki resimlerde de görülebileceği gibi bu bir kilise de olabilir, bir el işçisinin motifleri de olabilir.
Toledo Katedrali içerisindeki Endülüs zamanından kalma eserlerin sergilendiği bölüm

Kilisedeki gravülerde sarıklı figürleri görmek mümkün

Halen bir sanat olarak kelime-i tevhid işlenebiliyor

Bir satranç takımında sarıklı askerler


Toledo’da kılıç sanatçılığı ve buranın çeliği meşhur. Meşhur Hannibal’ın az sayıdaki kuvvetiyle Romalıları bu çelik sayesinde yendiği söyleniyor.


Kılıç satan dükkanları her köşe başında görebilirsiniz

Şehrin tamamı UNESCO korumasında.  Bir açık hava müzesini andırıyor. Şehir’de iki tane Sinagog bulunuyor.

Toledo, Tajo nehri tarafından yarım ada şeklinde çevrelenmiş, gerçekten manzarası ve konumu çok hoş bir şehir


Don Kişot’un heykellerine herhangi bir köşeyi dönerken rastlayabilirsiniz. Don Kişot'un maceraları Toledeo'nun da içinde bulunduğu Castilla-La Mancha bölgesinde geçiyor. Sevgilisi Dulcinea'nın kasabası da Toledo'da.

Don Kişot

Meşhur ressam El Greco Girit doğumlu olmasına rağmen burada yaşamış. Muhtemelen asıl isminin telaffuz zorluğu sebebiyle El Greco demişler.

San Martin Köprüsü
Ve San Martin Köprüsü (Puente de San Martín); 13. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilmiş. Hikayeye göre kusursuz bir köprü yapmak isteyen mimar, çalışma sonlanmak üzereyken bir kusur bulup köprüyü yıktırmak ister. Fakat kellesinin de gideceğini hesap ederek endişeli günler geçirmektedir. Mevzuya hanımı (bir kadın aklının inceliğiyle olsa gerek) çözüm bulmuştur. İskeleyi gece yakarak, köprünün hem yıkılmasını sağlamış hem de kocasının hayatını kurtarmış. Mimar köprüyü tekrar inşa etmiş.

Toledo'nun bir çok sokağı Zocodover Meydanı'nda birleşir. Burada uygun bir yerde oturup kahvenizi yudumlarken, etrafta gezen şaşkın turistleri seyredebilir, yüz ifadelerinden kurdukları hayalleri ve düşündükleri şeyleri tahmin etmeye çalışabilirsiniz.

Toledo sokaklarında dolaşırken ilginç bir manzara sizi bekliyor olacak. San Juan de Los Reyes (San Juan Katolik Kralları Manastırı) duvarlarında bir çok zincirin asılı olduğu göreceksiniz. Güya Granada'yı Hıristiyanlar aldıkları zaman Arapların mahkumiyetinde bulunan Hıristiyan esirlerin kollarında ve ayaklarında bu zincirler asılı imiş. Özgürlüğüne kavuşturulan mahkumların hatırası olarak buraya zincirler asılmış.


San Juan de Los Reyes Manastırı ve duvarlarında asılı olan zincirler
Toledo (Tuleytule) görülmeye belki de Madrid'den daha değer bir yer.

Bundan sonraki yolculuğumuz Kurtuba'ya. 350 km'lik bir yol bizi bekliyor.

Yorumlar