Kurtuba'dayız. Endülüs'ün kalbi burası. İlim ve siyasi merkez. Sokaklarında dolaşırken, Kurtuba Ulu Camii uzaktan tüm ihtişamıyla sizi karşılarken ve Roma köprüsünden geçerek şehre adım attığınızda sanki zaman tünelinden geçip o atmosfere dalıyorsunuz.
Roma Köprüsü Guadalquivir (Vad'il Kebir) Nehri üzerine kurulmuş. Geçer geçmez Kurtuba Camii, tabi şu anda katedral olan Mezquita karşınıza çıkıyor.
 |
| Roma Köprüsü ve Guadalquivir Nehri |
I. Abdurrahman’ın yaptırmaya başladığı eser 880 senesinde depremde zarar görünce, III. Abdurrahman tarafından yeniden yapılmaya başlandı. 24bin m2’lik bir alana sahip. 20bin’den fazla kişi aynı andan namaz kılabiliyor. Camide 860 sütun bulunuyor. Bazıları çift kemerli olan sütünlar sizi etkiliyor.
Endülüs'ün düşmesinden sonra İspanyollar intikam hırslarını bu ihtişamlı yapıya da çevirmişler. Camide tahrip edilmemiş yer kalmadı. Bununla yetinmeyip o güzelim sütunlardan bir çoğu yıkılarak caminin ortasına çok garip bir katedral inşa etmişler.
 |
| Kurtuba Camii'ndeki sütun ormanı |
 |
| Mihraba uzun süre bakmaktan kendinizi alamayacaksınız |
 |
| Sütunların bazıları çift kemerli olarak tasarlanmış |
 |
| Eskiden hurma bahçesi olan caminin avlusunda şu anda portakal ağaçları bulunuyor |
 |
| Garip gerçekten çok garip |
Bu katedralin yapılmasına izin veren Şarlken (V. Carlos) bile bu garabeti gördükten sonra hayretle, “Yapdığınız vahşeti görünce, size bunun için izn verdiğime çok pişmân oldum. dünyâda bir benzeri bulunmayan, bu güzel eseri böylece tahrîb edeceğinizi bilseydim, size müsâ'ade etmez ve hepinizi cezâlandırırdım. Yapdığınız bu çirkin kilise, eşi her yerde bulunan âdî bir binâdan ibâretdir. Hâlbuki, bu haşmetli câmi'in bir nâzîrini yapmak imkânı yokdur” diyerek serzenişte bulunmuştur.
Caminin minaresi (Torre del Alminar) dört köşe olarak tasarlanmış, şu anda çan kulesi olarak vazife görüyor.
Tarık bin Ziyad Kurtuba'ya yerleşmiş. Burayı başkent olarak kullanmış. Endülüs Emevi Devleti'nin başkenti de burası.
Alcazar de Los Reyes Cristianos yani Hıristiyan Hükümdarların Sarayı. Ferdinand ve Isabella buradan müslümanlara karşı yaptıkları savaşı yönettiler. Sevilla'daki Alcazar'dan etkilenmiş bir yapı.
 |
| Alcazar de Los Reyes Cristianos'un bahçesi |
 |
| Kraliçe Isabella ile Kral Ferdinand'ın, Kristof Kolomb'u keşif için gönderdiklerini hikaye ediyor |
Kurtuba'da yahudi mahalleleri var. Juderia olarak isimlendirilen bu bölgede birkaç tane sinagog bulunuyor. Yahudi akaidini sistemleştiren İbn-i Meymun (Maimonides) buralı. Meşhur felsefeci İbn-i Rüşd'de Kurtuba doğumlu.
Kurtuba sokaklarında dolaşırken, bazı evlerin avlularında otururken eskilerin ne kadar zevkli insanlar olduğunu tekrar yad ettim. Bu estetik ve zerafet belli bir medeniyet ölçüsünün nişanesi değildir de ya nedir?
 |
| Calle de Flores |
 |
| Bu daracık sokaklar ve çiçeklerle süslü duvarlar insana ferahlık veriyor. |
Kurtuba'da görme fırsatı bulamadığımız fakat sadece harabelerinin bulunduğunu bildiğimiz Medinetü'z Zehra Sarayı III. Abdurrahman tarafından inşa edilmiş.
Kurtuba Üniversitesi Avrupa'nın ilk üniversitesidir. Paris Üniversitesi Kurtuba'dan sonra kurulmuş ve burayı model almıştır.
Bir sonraki durağımız Granada (Gırnata) olacak.
Yorumlar
Yorum Gönder