Paris - Gezi Notları (2) (Fransa)

Paris hatıralarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Versay Sarayı'ndayız. Le château de Versailles meşhur Fransız sarayıdır. 1661 yılında yapılmış muhteşem bahçeleri ve mimarisi ile Fransızların övündükleri bir mimariye sahiptir.

Paris ve İstanbul'u karşılaştırdığım yazıda belirttiğim gibi maalesef Fransızların dünyaya övündükleri bu sarayın yapımında bir tuvalet düşünülmemiştir. Sonraları soylulara mahsus olmak üzere birkaç tane yapıldı fakat saray sakinleri lazımlıklara yaptıklarını pencerelerden dışarıya atmaya çekinmediler.

Versay Sarayı'nın bahçeden görünüşü


Fransız İhtilali'nin fitili ateşlendiğinde Kral VXI. Louis ve Kraliçe Marie Antoinette Versay Sarayı'nda bulunuyorlardı. 5 Ekim 1789'da 7000 kadın Versay'a yürüyüp ekmek istemişlerdir. Kraliçe'nin "Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler" sözünü burada söylediği rivayet edilirse de aslı olmadığını gösteren deliller daha nettir.

Versay Sarayı'nın bahçesi görmeye değer

Versay'ın duvarlarını süsleyen iki tablo


Versay Sarayı'nın içerisinde aynalı bir salon var. 1782'de kurulan ABD ve İngiltere arasındaki antlaşma ile I. Cihan Harbi mağlubu Almanya ile müttefikler arasındaki antlaşma da burada yapılmıştır.

Aynalar Galerisi (internet)
Versay Sarayı'nda Fransa tarihinin önemli anlarını gösteren tabloların bulunduğu önemli bir salon daha bulunuyor. Burada sol tarafta 10 Ekim 732 senesinde Endülüs Emevileri ile Franklar arasındaki gerçekleşen Puvatya Muharebesini konu alan bir portre ile başlıyor. Tarih sırasına göre devam ediyor.

Tabloların bulunduğu ve Fransa'nın önemli tarihi olaylarını gösteren salon
Endülüslü müslümanlar öncü birliklerini Fransa içlerine göndermişlerdir. Puvatya muharebesi esnasında müslümanların komutanları bir keşif sırasında öldürülmüş ve Emeviler geri dönmüşlerdir. İslam tarihinden çok basit bir hadise olarak tarihe kaydedilen bu muharebe Avrupa tarihi için bir dönüm noktası olarak algılanmış ve müslümanların Avrupa'da önlerinin kesildiği savaş olarak tarihe kayıt edilmiştir. Aslında bataklık olan bu bölgeyi Endülüs Emevileri fethe değer bulmamışlardır.

Bataille de Poitiers
Burada İslam Tarihi'ni ilgilendiren diğer tablo ise Abukir muharebesinin resmedildiği tablodur. 25 Temmuz 1799'da Napoleon Bonaparte'nin Mısır işgali esnasında gerçekleşen muharebeyi Fransızlar kazanmış, İngiltere destekli Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu çok kayıp vermişti. Aslında bu savaştan birkaç ay önce Akka'da Cezzar Ahmet Paşa karşısında nasıl bir hezimete uğrayıp Kahire'ye tabiri caize kaçarak geri çekildiğini'de hatırlatmakta fayda var. İki günde şehri ele geçireceğini düşünen Napoleon dönüş sonrasında “Akka’da durdurulmasaydım, bütün Doğu’yu ele geçirebilirdim!” demiştir.

Bataille D'Aboukir
Paris'te dolaşırken evsiz barksız insanlara çok rastlayabilirsiniz. Bu insanların gerçekten bir evleri yok, belediyenin sağladığı uyku tulumlarıyla genelde metroda ve bir kuytu köşede hayatlarını sürdürüyorlar. Bazen metronun havalandırma mazgallarından gelen sıcak havayı paylaşamayıp birbirleriyle kavga edebiliyorlar.

Invalides istasyonunda bulunan evsiz bir Parisli

Sokaklarda dilenen bir çok insanla karşılaşmak mümkün
Ve Paris'in bohem hayatının yaşandığı ve en yüksek tepesinin bulunduğu Montmartre'deyiz. Buraya ressamlar tepesi ismi de verilmiş. Ayaküstü resminizi yapmaya ve paranızı almaya çalışan bir çok ressamla karşılaşabilirsiniz. Paris'in bu tepeden görüntüsü güzeldir.

Montmartre ve Sacré-Cœur Bazilikası
Sacré-Cœur Bazilikası
Sacré-Cœur Bazilikası 1874 senesinde Fransa - Prusya savaşında ölen askerlerin anısına yapılmasına karar verilmiş, 1914 senesinde açılmıştır.

Resimde ne kadar başarılılar bilemiyorum!
Buradan Seine nehri'nin diğer yakasına geçiyoruz. Paris Büyük Camii, I. Cihan Harbi'nde Fransız kolonilerinde Almanlara karşı savaşan müslümanların anısına yapılmasına karar verilmiş, Paris'in ilk camii. Yapısını gördüğümüzde aklımıza Tunus'ta gördüğümüz mimari geldi. Mağrip üslubuyla yapılmış.

Paris Büyük Camii


Caminin avlusundan bir görüntü

Cami büyük olmasına rağmen namaz kılma yeri çok büyük değil

Caminin iç avlusu
Caminin içinde bir de İslam Enstitüsü bulunuyor. Fransa'daki bir çok cami buradaki enstitüye bağlı. 1944 senesinde vefat eden Abdülmecid Efendi'nin cenazesi buraya getirilmiş ve 10 sene bekletilmiştir. Sonrasında Medine Baki' kabristanına defnedilmiştir. İnönü mezarı Türkiye'ye kabul etmemiştir.

Panthéon önceleri Paris'in koruyucusu olarak kabul edilen azize Geneviève'e ithafen yapılmış bir kilise iken şimdi Fransız meşhurlarının mezarlarının bulunduğu bir anıt mezardır.

Panthéon'da;  Jean-Jacques Rousseau, Victor Hugo gibi meşhurların mezarları bulunuyor. 
Geneviève'nin, Hun İmparatoru Attila'yı şehri işgal etmemesi için ikna ettiği söyleniyor. Paris'in koruyucusu olarak kabul ediliyor.

Panthéon'un tam karşısına denk gelen yerde Jardin du Luxembourg (Lüxemburg Bahçeleri)'ni görebilirsiniz. 1612 yılında yapılan bahçe Parislilerin nefes aldığı yerlerden bir tanesi.

Jardin du Luxembourg
Notre Dame Katedrali 19. yy başlarında şehir planında yer bulamamış ve kaldırılması gündeme gelmiş. Victor Hugo'nun Notre Dame'in Kamburu romanını bu sebeple yazdığı ve katedralin yıkılmasına mani olduğu söyleniyor.

Notre Dame Katedrali
Paris aynı zamanda alışveriş ve eğlence şehri. Tarihi yapıları gezdikten sonra mutlaka kendinize vakit ayırın. Cafelerinde sokaktan geçen insanlara bakarak kahvenizi yudumlayın, şehrin tadını çıkarmaya bakın.

Eşinize dostunuza alacağınız hediyeler varsa La Fayette, Printemps gibi mağazalardan istediğiniz şeyleri bulabilirsiniz.

Galeries La Fayette

Çocuğunuzla eğlenceli vakit geçirmek istiyorsanız Paris'e bir saat mesafedeki Disneyland'a gidebilirsiniz. Devasa bir alan üzerine inşa edilmiş her çeşit eğlence sizi bekliyor olacak. Fiyatları biraz pahalı, Paris içerisinde kaldığınız otellerden veya Fnac'lardan bilet temin edebilirsiniz. Size tavsiyem gitmeden 5 gün önce biletleri temin etmenizdir. Ciddi anlamda ucuza alabiliyorsunuz.

Disneyland
Çocuğunuz çok küçükse Disneyland onlar için eziyet olabilir. Bir çok roller coasterda boy sınırlaması var.

Hotel De Ville 1357'den beri Paris Belediye Binası olarak kullanılıyor. 
Notre Dame Katedrali'nin karşısına denk gelen yerde Hastane olarak kullanılan Hôtel-Dieu   
Le Marais gibi Paris'in Hausmann tarafından gerçekleştirilen yenileşmesinden nasibini almayan tarihi mahallerini de görmekte fayda var.

Yorumlar